Hakkımızda

Doğum yerimiz Ağrı, çocukluk ve öğrenim hayatımız ise Aydın’da geçti. İlköğretim yıllarımız Bozdoğan, lise yıllarımız ise Nazilli Teknik E.M.L'de tamamladık. Bozdoğan Madran 89 Spor’da birkaç yıl lisanslı futbol oynarken, Nazilli Spor’a Profesyonel olarak davet aldık lakin Üniversite hayatımız gibi futbol hayatımızda ailemin geçirdiği kaza nedeniyle, İstanbul Konservatuarı Şan bölümüne başlamadan bitti. İlköğretimde ses yarışması, şiir yarışması ve kompozisyon yarışmalarında birincilikler ve dereceler aldık. Lise yıllarında ise makale yarışmasında 1. olduk, birçok öğrencinin makalesini yazdık. Birçok Sanatçıyla Şarkı sözü yazma ve beste çalışmalarımız oldu. Binin üzerinde eser yaptık. Askerliğimizi Mardin’de Başyazıcı olarak yaptıktan sonra Uğur Derin Dondurucu'da Bilgisayarlı Makinar ve Punçh operatörlüğü, bir müddet müzisyenlik ve profesyonel dans eğitmenliği, daha sonra önce Milletvekili şimdi Belediye Başkanı olan Özlem hanımın yanında koruma olarak çalıştık. 2005 yılında resmi kurumda sözleşmeli olarak çalışmaya başladık. Aynı zamanda değerli bir yönetmenin yanında Prodüksiyon Amirliği yaptık. 2017’de 3-5 münafık fitneci, hain yönetici yüzünden kurumdan ayrıldık. Bu arada Ozan Ajans, Reina İnt Ve Kafetarya, Organizasyon Şirketi, Dernek, Ozan İletişim, Ozan Gsm işletmelerini açtık ve yönettik. 

 

Biz Baba’dan aldığımız bir iman terbiyesi olduğu için çocukluğumuz genelde Kuran Kurslarında, dini eğitim verilen kuruluşlarda ve dergâhlarda geçti. 24 Yaşında  Yasin-i Şerif 69. ve Şuara süresi 224-227. ayeti Celilelerde şairler hakanda gecen hükümleri okuyunca, kadınları ve dünyayı öven şarkıları ve şiirleri yazmayı, müzisyenlik ve dansçılığı bütün şeytanı yeteneklerin hepsini tamamen bıraktık. 26 yaşı itibari ile manevi ilimlere merak saldığımız için bir taraftan çeşitli hocalara gidip ilimleri hakkında bilgiler edinmeye çalışıyorduk. Birçok çalışmalarına şahit olduk. Bu ilimlerin içinde öyle manevi tezahürlere şahit olduk ki her bir hikmette dünyayı terk ediyor namaza ve niyaza daha fazla yöneliyorduk.

 

28 yaşında gördüğümüz bir rüya ile Sır-ul Kaşif Zuhrûl Ahmâr 40 Gün Tertibat-ül Mukaddes kitabını yazmaya müsaade alarak karar verdik. Bu kitap tam 7 cilt olacak ve 7. Zuhuratta 8. Kat itibari ile Rahman’ın rızasına nail olacak inşaÂllah.

 

2011 yılında evlendiğimizde eşimize söz verdiğimiz için 6 yıl ara verdik. Manevi İlim  Tezahürlerinde 22 yıllık tecrübe ile yazdığımız Sır-ul Kaşif Zuhrûl Ahmâr 40 Gün Tertibat-ül Mukaddes kitabını yazdıktan sonra yüzlerce kişinin intihar etmesine, onlarca yuvanın yıkılmasına, cinnet geçirmelere engel olduk. Onlarca akıl hastasının bu vesile ile düzeldiğine; Paranoya, Şizofreni, Kişilik Bozukluğu, Sara Nöbetleri, MMS Hastalığı, Bel Fıtığı vs. gibi hastalıkların iyileştiğine şahit olduk.

 

Bu ilim çok zor olsa da manavı tezahürlerden dolayı kendimize görev bildik ve böyle amel etmeye gayret gösteriyoruz.

 

Manevi saldırıya uğradığımızda; gözlerimizde çökme, yüzümüzde kararma ve bir gerginlik hali hâsıl olur. Namazların terki bizde asla kabul edilemez bir durumdur. Ne kadar zor bir görevi üstlenmiş olsak ta niyetimiz hayır olduğu için akıbetimizin de hayır olacağına inanmaktayız.

 

Yani bazı fetbaz insanların düşündüğü gibi biz bu İlme acizliğimizden, yeteneksiz olduğumuz için değil görev addettiğimiz için manevi ve rahmani olarak başladık. Zalimlerin sonu helakiyet mazlumların sonu galibiyettir. Her zalime vakti gelince hesabını ense kökünden girerek başlatacağız. Kendisini köpek gibi görmeye başlayacak.

 

Bu konuları ve  bu ilimin bizde oluşturduğu Tezahürleri anlatan Tezahür (Karanlıktaki Yüz) adında kitabimiz gibi birde senaryo hazırlamaktayız…